- 1. Aşağıdakilerden hangisi öykü türünün dünya edebiyatındaki ilk örneğidir?
A) Letaif-i Rivayat B) Sefiller C) Dede Korkut Hikayeleri D) Decameron E) Don Kişot
- 2. Batı'daki sanatkarları "küçük hikaye" alanında iki guruba ayırabiliriz: Birinci grup "olay"a önem verirken, ikinci grup ise daha çok "durum"la ilgilidir.
Aşağıdakilerin hangisinde birinci ve ikinci grup hikayelerin ilk temsilcileri doğru olarak verilmiştir?
A) Maupassant-Flaubert B) Gogol-Tolstoy C) Çehov-Maupassant D) Maupassant-Çehov E) Standhal-Molierre
- 3. Bu tarz hikâyelere “modern öykü” de denir. Merak ögesi
ikinci plandadır. Yazar, bu hikâyelerde okuyucuyu sarsan, çarpan, heyecana getiren bir anlatım sergilemez. Onun yerine günlük hayattan bir kesit sunar veya bir insanlık durumunu anlatır. Kişisel ve sosyal düşünceler, duygu ve hayaller ön plana çıkar. Yukarıda sözü edilen tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Halk hikâyesi B) Aşk hikâyesi C) Durum hikâyesi D) Manzum hikâye E) Olay hikâyesi
- 4. I. Yazar okuyucuyu “çarpıcı” bir olayla öyküye bağlamaya
çalışır. II. Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde giderilir. III. Bu tür öyküde yazar, ya yaşamdan okuyucuya bir kesit sunar ya da bir insanlık durumunu belli bir ortam içinde aktarır. IV. Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. V. Dünya edebiyatındaki temsilcisi Anton Çehov’dur. Yukarıdaki özelliklerden hangileri, olay hikâyeciliğiyle ilgili değildir?
A) II. ve V. B) II. ve v. C) I. ve IV. D) II. ve IV. E) I. ve III.
- 5. Olmuş ya da olması mümkün (I) olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa edebi yazılara “hikâye (öykü)” denir. Öykü serim, düğüm, çözüm (II) bölümlerinden oluşur. Giovanni Boccacio “Decameron” (III) adlı eseriyle öykü türünün ilk örneğini vermiş ve çağdaş öykücülüğün başlatıcısı olmuştur. Çağdaş öykü türü edebiyatımıza Tanzimat'la birlikte (IV) girmiştir. Batılı anlamda ilk öyküyü "Küçük Şeyler" adlı eseriyle Ahmet Mithat Efendi (V) ortaya koymuştur.
Yukarıda numaralı yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) II B) V C) IV D) I E) III
- 6. Maupassant, aşağıdakilerden hangisinin kurucusu kabul edilmektedir?
A) Macera romanı B) Olay öyküsü C) Tarihi roman D) Psikolojik roman E) Durum hikayesi
- 7. (I) Öyküde uzun ve karmaşık olay örgülerine yer verilmez.
(II) Genellikle tek bir olay ya da durum üzerinde durulur. (III) Kişi kadrosu oldukça sınırlı tutulur ve kişiler, bütün yönleriyle değil; çoğunlukla tek yönleriyle ele alınır. (IV) Her türlü ayrıntıdan ve savrukluktan kaçınılır. (V) Öykücülük geleneği Cervantes’in Don Kişot isimli eseriyle başlamıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) V B) II C) III D) I E) IV
- 8. "Hişt Hişt" adlı hikâyede belli bir olay yoktur. Hikâyede yazarın yaşamından kısa bir kesit verilmiştir. Yazarın, evden ayrıldığı andaki duyguları, doğayı bu duyguların etkisinde algılayışı, aralıksız duyduğu "hişt" sesi ve bu sesten duyduğu tedirginliği anlatılmıştır. Yazar, gözlemleriyle duygularının sentezini gerçekçi bir dille anlatmış, en olmayacak şeyde yaşamın güzelliğini sezmiş; kişiliğinde, yer yer insan gerçeğinin bazı yönlerine dikkat çekmiştir.
Yukarıdaki parçada Sait Faik'in bir hikâyesinden yola çıkılarak kısa bir değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirme, aşağıdaki türlerden hangisinin özelliklerini taşımaktadır?
A) Komik hikaye B) Modern hikaye C) Durum hikayesi D) Olay hikayesi E) Dramatik hikaye
- 9. Roman ile hikâyenin karşılaştırılmasıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Hikâyede kişiler karakter özelliği taşır, romanlarda ise kişiler ağırlıklı olarak tiptir. B) Hikâyede kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez, romanlarda ise kahramanlar ayrıntılı bir biçimde, hemen her yönüyle tanıtılır. C) Her iki türde de olay, yer, zaman, kişi unsurları metnin yapısını oluşturur. D) Hikâyede, olayın geçtiği yer (çevre) sınırlıdır ve ayrıntılı olarak anlatılmaz, romanlarda çevre ayrıntılı ele alınır. E) Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır.
- 10. Yan tarafta hafif ve sağlam bir tekne vardı. Genç ve güçlü balıkçılar rızıklarını bereketli suyun karnından toplamak üzere ağlarını salmış, hep bir ağızdan şarkılar söylüyorlardı. Balıkçılardan en genç ve tecrübesiz olanı, teknenin kenarına yaklaştı ve Züleyha'ya baktı. "Ya Züleyha" dedi, "Ey Mısır'ın siyah incisi, şimdi bekle ve bak, sana Nil'in en güzel incisini bulup çıkaracağım." Kaşla göz arasında diğer balıkçıların engellemesine fırsat kalmadan ağzında eğri saplı bir hançerle suya atladı.
Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir?
A) Deneme B) Eleştiri C) Makale D) Roman E) Hikaye
|